Bebekte Bağırsak Parlaklığı (Hiperekojen Bağırsak)

Bağırsak Parlaklığı Nedir?

Bağırsak parlaklığı gebelikte yapılan ayrıntılı ultrasonda bebeğin bağırsaklarının beklenenden daha parlak, kemikler gibi beyaza yakın bir renkte görünmesidir. Normalde anne karnındaki bebeğin bağırsaklarının karaciğerle aynı renkte, gri olarak görünmesi gerekir. Bağırsak parlaklığına hiperekojen bağırsak da denir.

Bağırsak parlaklığı, bebek bağırsağında parlaklık olup doğum yapanlar

Hiperekojen Bağırsak Neyin Belirtisidir?

Anne karnında bebeğin bağırsaklarında parlaklık normal fetüslerde de görülebilen ve genellikle patolojik önemi olmayan bir ultrason belirtisidir. Tek başına olduğunda, yani başka bir ek bulgu yok ise %75 ihtimalle herhangi bir sorunla ilişkili bir durum değildir. Dolayısıyla bebek bağırsağında parlaklık olup doğum yapanlarda çoğunluğunda bebeklerde herhangi bir sağlık sorununa rastlanmaz. Bazen ultrason cihazının kalite ve ayarlarına bağlı olarak, bebeğin bağırsakları gerçekte olduğundan daha parlak olarak değerlendirilebilir. Ancak bağırsak parlaklığı bazı durumlarda bebekte önemli sağlık sorunlarının belirtisi olabilir. Bu nedenle ihmal edilmemeli ve gerekli takip yapılmalıdır.

Ayrıntılı ultrasonda bağırsak parlaklığının görülmesi şu durumlarla ilişkili olabilir:

Bağırsak Tıkanıklığı

Anne karnındaki bebekte bağırsak hareketleri ilk iç aylık dönemden itibaren başlar. Fetusün yuttuğu amniyotik sıvı bağırsağa taşınır. Bağırsaklarda tıkanıklık varsa bu sıvı normalden daha yavaş hareket eder veya hiç hareket etmez. Bu olduğunda bağırsak içeriği kalınlaşarak ona ultrason muayenesinde parlak bir görünüm kazandırır. Fetüste bağırsak tıkanıklığı zamanla genişlemiş bağırsak segmentleri görüldüğünde belirgin hale gelir. Bağırsak tıkanıklığı vakalarında ilk belirti hiperekojen bağırsak olabilir ve ayrıntılı ultrasonda bağırsak parlaklığı görülmüşse bu durumun takip edilmesi gerekir. Bağırsak tıkanıklığı tanısı ancak gebeliğin son üç aylık dönemde veya doğum sonrası kesin olarak konulabilir.

Amniyotik Sıvı İçine Kanama

Hamilelikte bazen kanama olabilir ve bebeği çevreleyen amniyon sıvısına kan karışabilir. Bebeğin amniyon sıvısındaki kanı yutması ultrason görüntüsünde mide ve bağırsakta parlaklık oluşmasına neden olabilir. Bu durum bebek açısından herhangi bir sorun oluşturmaz.

Kistik Fibrozis

Kistik fibrozis, akciğerleri ve bağırsakları etkileyerek bu organlarda kalınlaşmış mukus birikmesine neden olabilen genetik bir hastalıktır. Bir bebeğin kistik fibrozis hastası olması için anormal kistik fibrozis geninin iki kopyasına da sahip olması (yani anne ve babanın taşıyıcı olması) gerekir. Ultrasonda anne karnında bebeğin bağırsaklarında parlaklık görülmesi bazen kistik fibrozis hastalığının bir belirtisi olabilir.

Bağırsak Parlaklığı ve Down Sendromu

Down sendromu gibi kromozomal bozukluklar bağırsak dahil birçok organ sistemi etkilemektedir. Down sendromlu fetüslerde hiperekojen bağırsak görülme oranı normal fetüslere göre daha yüksektir. Dolayısıyla bazı durumlarda bağırsak parlaklığı Down sendromu ile ilişkili olduğu söylenebilir. Down sendromu gibi bir kromozomal anomali durumu söz konusu olduğunda genellikle hiperekojen bağırsağa ek olarak başka ultrason bulguları da olur. Dolayısıyla böyle bir durumda ek bulguların olup olmadığının incelenmesi gerekir. Eğer anne karnındaki bebekte bağırsak parlaklığı dışında başka herhangi bir anomali bulgusu yoksa Down sendromu açısından yüksek riskli sayılmaz.

Fetal Enfeksiyon

Detaylı ultrasonda bağırsak parlaklığı görülmesi bazen fetal enfeksiyonlarla ilişkili olabilir. Sitomegalovirüs, toksoplazmoz ve parvovirüs B19 gibi bazı enfeksiyonlar anne karnındaki bebeğin bağırsaklarını etkileyebilir ve iltihaplanmasına ve şişmesine neden olabilir. Bu durum ultrasonda parlak alanlar olarak görünebilir. Böyle durumlarda bebeğin karnının başka yerlerinde de parlak noktalar görülebilir.

Fetal Büyüme Geriliği

Anne karnındaki bebeğin bağırsaklarında parlaklık görülmesi bazı durumlarda fetal büyüme geriliğiyle ilişkili olabilir. Büyüme geriliğinin temel nedeni plasentadaki anormal kan akışıdır ve bebeğin bağırsağına giden kan akışı da bu durumdan etkilenebilir. Bu durum ultrasonda bağırsağın parlak görünmesine neden olabilir.

Ayrıntılı Ultrasonda Bağırsak Parlaklığı Görülürse Ne Yapılmalı?

Yukarıda da vurguladığımız gibi, hiperekojen bağırsak birçok durumda fetüste herhangi bir sağlık sorunuyla ilişkili değildir. Bebek bağırsağında parlaklık olup doğum yapanlarda çoğu kez herhangi bir anomali görünmez. Ancak bağırsak parlaklığı bazen bebekte anomali ve hastalıklarla ilişkili olduğu için, bu durum ciddiye alınmalı ve nedeninin belirlenmesi için tetkik ve takipler yapılmalıdır. Bu konuda en doğru yönlendirmeyi hastanın kendi doktoru yapacaktır. Anne karnındaki bebeğin bağırsaklarında parlaklık görülmesi durumunda aşağıdaki tetkik ve işlemler yapılabilir.

Ayrıntılı ultrason muayenesi: Anne karnındaki bebeğin bağırsaklarında parlaklık görülmesi kromozom anomalileri ile ilişkili olabileceği için, başka bulguların olup olmadığının incelenmesi için ayrıntılı bir ultrason muayenesinin yapılması gerekir. Detaylı ultrason kromozom anomalileri için kesin tanı yöntemi olmasa da, bu durumla ilgili bulguların bir çoğu ultrasonda görülebilir.

Down sendromu tanısı için ileri tetkikler: Bağırsak parlaklığı Down sendromu için tek başına (başka bulgu yoksa) yüksek risk sebebi değildir. Ancak riski yükselten bir bulgu olduğu için daha ileri tetkikler yapılması önerilir. Down sendromu için kesin tanı yöntemi CVS, amniyosentez ve kordosentez gibi girişimsel işlemlerdir. Bu işlemlerde anne karnından sıvı alınması gerekir. Bu nedenle çok düşük ihtimalle de olsa anne adayı ve bebek için risk içerir ve sadece Down sendromu açısından yüksek risk taşıyan gebeliklerde yaptırılması önerilir. Ultrasonda bağırsak parlaklığı görülmesi durumunda Down sendromuyla ilgili başka bulgunun olup olmadığı bir perinatoloji uzmanı tarafından ultrason muayenesinde detaylı bir biçimde araştırılmalıdır. İki, üçlü ve dörtlü test sonuçları ışığında risk düzeyi değerlendirilmelidir. Ayrıca anne kanından bakılan girişimsel olmayan prenatal trizomi testi (NIPT) yaptırılması önerilebilir. NIPT kesin tanı yöntemi olmasa da %99 oranında doğru sonuç veren ve anne adayı ve bebek için herhangi bir risk içermeyen bir tetkiktir. Bu tetkikler sonucunda risk düzeyi belirlenerek hastaya girişimsel işlem seçeneği sunulabilir. Down sendromu tanısıyla ilgili daha geniş bilgi için bu konudaki yazımızı okuyabilirsiniz: Gebelikte Down Sendromu Tarama Testleri

Sitomegalovirüs veya toksoplazmoz gibi enfeksiyonlara yönelik anne kan testleri: Anne karnında bebeğin bağırsaklarında parlaklık görülmesi fetal enfeksiyonlarla ilişkili olabileceği için, bu enfeksiyonların kontrol edilmesine yönelik testler yapılabilir. Bu testler anne adayının yakın zamanda veya geçmişte bir enfeksiyon geçirip geçirmediğini belirleyebilir, ancak bebekte enfeksiyon olup olmadığını söylemez. Sonuçlar olası bir enfeksiyonu gösteriyorsa, bebekteki bir enfeksiyonu doğrulamak için ek testler önerilebilir.

Kistik fibrozis için anne kan testi: Genetik hastalıkların değerlendirilmesi açısından tıbbi genetik uzmanı danışmanlığı ve kistik fibrozis taşıyıcılık taraması önerilebilir.

Anne karnında bebekte bağırsak parlaklığı görülmesi sonrasında yapılan tetkiklerin sonucu normalse bebek büyük bir ihtimalle sağlıklı olacaktır. Çoğu zaman hiperekojen bağırsak zamanla kaybolur. Bebek bağırsağında parlaklık olup doğum yapanların bir çoğunda herhangi bir soruna rastlanmaz. Ancak hamilelik sırasında tüm sorunların tespit edilemeyeceğini de unutmamak gerekir. Test ve diğer tetkiklerin sonuçları güven verici olsa da, bu durum bebeğin sağlıklı olmasını garanti edemez. Bağırsak parlaklığı görülen gebelerin kendi doktorlarının tavsiyeleri doğrultusunda takip ve kontrollere özenle devam etmeleri gerekir. Özellikle gelişme geriliği ve bağırsak hastalıkları açısından takip edilmesi ve son üç aylık dönemde tekrar ultrason değerlendirilmesi önerilir.

Doç. Dr. Filiz Halıcı Öztürk
Kadın Hastalıkları ve Doğum & Perinatoloji Uzmanı
(Ankara)

İLETİŞİM VE RANDEVU

Adres: Protokol Ankara Plaza. Kızılırmak Mah. Muhsin Yazıcıoğlu Cad. No:39A/124 Çukurambar, Çankaya, Ankara
Telefon: 0 506 4800117
(Hafta içi ve Cumartesi: 09.00-20.00 arasında arayabilirsiniz.)

Randevu için hemen arayın

Hamilelikte Omega 3 ve Balık Tüketimi

Bu yazıda; Hamilelikte Omega 3 alımı nasıl olmalıdır? Gebelikte hangi balıklar yenilebilir? Hamilelikte hangi balıklar yenmemelidir? gibi soruların cevabını bulacaksınız.

Omega 3 Nedir? Hangi Besinlerde Bulunur?

Omega-3’ler uzun zincirli çoklu doymamış yağ asitleridir. Omega-3 yağ asitlerinin vücudumuzda çok önemli görevleri vardır ve sağlıklı bir yaşam için çok gereklidir. İnsan vücudu Omega 3 yağ asitlerini kendisi sentezleyemez. Yani, sağlıklı bir yaşam için Omega 3 yağ asitlerinin beslenme veya takviye gıda yoluyla dışarıdan alınması gerekiyor. Omega 3 açısından en zengin gıdaların başında balıklar gelir. Ayrıca ceviz, keten tohumu yağı, kanola yağı, yeşil yapraklı sebzeler gibi bazı besinler de Omega 3 açısından zengindir.

Gebelikte Omega 3 Niçin Tüketilmelidir?

EPA (eikosapentaenoik asit) ve DHA (dokosaheksaenoik asit) gibi Omega 3 yağ asitlerinin sağlıklı bir hamilelik ve bebek gelişimi için çok büyük faydaları vardır. Anne adayının Omega 3 (özellikle de DHA) tüketmesinin bebeğin beyin, göz ve sinir sistemi gelişimini, bağışıklık sistemini ve sağlıklı kilo almasını olumlu etkiler. Hamilelikte Omega 3 yağ asitlerinin alınması ayrıca erken doğum riskini ve preeklampsi riskini azaltmakta ve anne adaylarında görülen depresyonu önlemede olumlu bir rol oynamaktadır. Kısacası gebelikte Omega 3 yağ asitlerinin alınması kesinlikle ihmal edilmemesi gereken bir husustur. Gebelikte beslenmede bu konuya önem verilmelidir.

Hamilelikte Omega 3 Nasıl Alınmalıdır?

Omega 3 yağ asitleri açısından en iyi kaynak balıklardır. Ancak hamilelikte balık tüketmek Omega 3 alımı için en iyi yol gibi gözükse de, gerçek tam olarak öyle değil. Denizlerin kirlenmesi, özellikle de denizlerde cıva ve ağır metal seviyesinin artması maalesef balıkları çok sağlıklı bir besin türü olmaktan biraz uzaklaştırdı. Cıva hamilelik döneminde bebeğin gelişimi için çok tehlikeli bir maddedir. Bu açıdan gebelikte balık tüketimi dikkatle yapılmalı, cıva içerebilecek balık türlerinden uzak durulmalıdır.

Hamilelikte Omega 3 alımının en güvenilir yolu saflaştırılmış, yani cıva gibi zehirli maddelerden arındırılmış balık yağı ürünleri kullanmaktır. Eczanelerde bu türde birçok ürün bulabilirsiniz. Bu ürünlerin özellikle EPA ve DHA açısından zengin olmasına dikkat edilmelidir. Ayrıca cıva ve diğer zehirli maddelerden arındırıldığından emin olmak için güvenilir ve kaliteli ürün kullanımı önemlidir.

Hamilelikte Omega3, Gebelikte balık yağı.
Hamilelikte Omega 3 alımının en güvenilir yolu saflaştırılmış, yani cıva gibi zehirli maddelerden arındırılmış balık yağı ürünleri kullanmaktır.

Ceviz, keten tohumu yağı, kanola yağı, yeşil yapraklı sebzeler gebelikte Omega 3 alımı için maalesef çok verimli kaynaklar değildir. Bitkisel gıdalarda ALA (alfa-linolenik asit) türü Omega 3 yağ asiti vardır. Vücudun asıl ihtiyaç duyduğu EPA ve DHA bitkisel gıdalarda bulunmaz. ALA insan vücudunda sentezlenerek DHA ve EPA’ya dönüşse de bu yavaş ve çoğu kez yetersizdir. Sonuç olarak, hamilelikte ihtiyaç duyulan Omage 3 yağ asitleri ceviz ve benzeri gıdaları yiyerek karşılanamaz. Balık yağı ürünleri ve cıva açısından riskli olmayan balık türlerinin tüketimi mutlaka gereklidir. Tabi ki bu ceviz ve Omega 3 açısından zengin diğer bitkisel gıdaların faydalı olmadığı anlamına gelmez. Bitkisel kaynaklar hamilelikte Omega 3 alımı için faydalı, ancak yetersizdir.

Gebelikte Hangi Balıklar Yenilebilir?

Hamilelikte balık yemek gerekli Omega 3 yağ asitlerini almak için iyi bir yoldur. Ancak gebelikte hangi balıkların yenileceği iyi seçilmelidir. Denizlerin kirlenmesi ve suya karışan ağır metal miktarının artması bu ortamda yaşayan canlıları etkilemektedir. Deniz suyunda bulunan sağlığa zararlı maddeler, özellikle de cıva balıkların vücudunda birikmektedir. Bu balıkların insanlar tarafından tüketilmesiyle cıva ve diğer zararlı maddeler insan vücuduna geçerek sağlığa zarar vermektedir. Cıva özellikle embriyo gelişimi için zararlı olduğu için anne adaylarının bu konuda çok dikkatli olmaları gerekir.

Hamilelikte yenebilen balıklar cıva oranının düşük olduğu balıklardır. Ağır metaller balıklarda zamanla birikir. Dolayısıyla daha kısa zamanda olgunluğa erişen ve nispeten daha az yaşayan balıklarda daha az cıva ve ağır metal birikir. Bunlar göreceli olarak daha küçük balıklardır. Ayrınca daha diplerde yaşayan balıklarda cıva daha çok birikir. Dolayısıyla hamileyken yenilecek balıkların daha yüzeyde yaşayan balık türleri arasından seçilmesi gerekir. Gebelikte yenen balıklar arasında hamsi, istavrit, somon, sardalya, alabalık ve palamutu sayabiliriz. Yalnız hamilelikte yenebilen balıkların az miktarda da olsa cıva içerdiği unutulmamalıdır. Dolayısıyla gebelikte balık tüketimi her hâlükârda ölçülü olmalı, haftalık yaklaşık olarak 350 gramı geçmemelidir.

Hamilelikte balık yemek. Hamilelikte hangi balıklar yenebilir?
Hamilelikte Omega 3 alımı için balık yemek iyi bir yol olsa da, bazı balıkların yüksek düzeyde cıva içermesi sebebiyle dikkatli ve seçerek tüketilmesi gerekiyor.

Hamilelikte Yenmemesi Gereken Balıklar

Hamilelikte yenmemesi gereken balıklar daha uzun süre yaşayan, daha iri cüsseli ve daha diplerde yaşayan balık türleridir. Bu balıklarda cıva ve ağır metal birikimi daha fazladır. Bu balıklar köpek balığı, kılıç balığı, ton balığı, kral uskumru gibi iri uskumru türleri gibi balıklardır. Hamilelikte balık yemek için bu türler kesinlikle tercih edilmemelidir.

Hamilelikte Ton Balığı Tüketilir mi?

Ton balığı genellikle konserve şeklinde üretildiği ve satıldığı için kullanımı kolay ve tüketimi yaygın bir balık türüdür. Ancak ton balığı gebelikte yenmemesi gereken balık çeşitlerinden birisidir. Yapılan araştırmalar ton balığı konservesinin de cıva içerdiğini göstermiştir. Sonuç olarak, hamilelikte ton balığını ne normal balık eti olarak, ne de konserve olarak tüketmek güvenli değildir.

Gebelikte Midye Tüketilebilir mi?

Hamilelikte balık yemenin yanı sıra, diğer deniz ürünlerinin tüketimine de dikkat etmek gerekir. Gebelikte kesinlikle yenmemesi gereken deniz ürünlerinin başında midye gelir. Midye en yoğun cıva ve ağır metal içeren deniz ürünlerinden biridir. Bunun dışında midye çok miktarda bakteri içerir. Hamilelikte midye kesinlikle yenmemelidir.

Hamilelikte Balık Yağı Tüketimi

Hamilelikte balık yemek cıva ve diğer ağır metallerin alımı gibi bir risk barındırdığı için gebelikte Omega 3 almanın en güvenilir yolu arındırılmış/saflaştırılmış balık yağı ürünleri kullanmaktır. Ancak bu ürünlerin seçimi ve kullanılan miktarı çok önemlidir. Hamilelerin balık yağı ürünlerini ve diğer vitamin ürünlerini kullanmadan önce mutlaka doktorlarına danışması gerekir.

Hamilelikte Hangi Balık Yağları Alınmalıdır?

Gebelikte balık yağı tüketiminde şu hususlara dikkat etmek gerekir:

Kaliteli ve güvenli ürün: Hamilelikte balık yağı kullanımının güvenli olması için kullanılan ürünün cıva ve ağır metallerden arındırılmış olması gerekir. Bunun için de güvenilir firmaların ürünleri kullanılmalıdır. Bu ürünleri seçerken sahip oldukları sertifikalara ve kalite belgelerine dikkat edin. Eğer varsa, ürün analiz raporlarını inceleyin. Aksi takdirde Omage 3’ün faydalarını sağlamak bir yana, zararlı bir ürün kullanmış olabilirsiniz.

EPA-DHA Oranı: Hamilelikte balık yağı tüketiminin faydalı olması için EPA ve DHA açısından zengin olmalıdır. Her balık yağı EPA-DHA açısından zengin değildir. EPA/DHA oranının 3/2 ve katları şeklinde olması gerekir. Hamilelikte Omega 3 alımı için bir ürün seçerken buna mutlaka dikkat edilmesi gerekir.

Saklama Koşulları: Saklama koşulları da balık yağı için çok önemlidir. Nemden uzakta ve güneş geçirmez şişelerde uygun ambalajlanmış ve saklanmış ürünler tercih edilmelidir. Eczane gibi güvenilir yerlerden alınması önerilir. Balık yağının bozulmaması için azot gazı (nitrojen) kullanılan ürünler tercih edilmelidir. Son kullanma tarihi yaklaşan ürünler alınmamalıdır.

Gebelikte Ne Kadar Balık Yağı Tüketilmelidir?

Hamilelerin günlük 500 ile 1000 mg arasında Omega 3 tüketmesi önerilir. Bu miktarın 300-500 mg.’ının DHA olması gerekir. Gebelikte balık yağı alım miktarının buna göre ayarlanması gerekir. Anne adaylarının balık yağını ne kadar ve nasıl tüketecekleri konusunda kendi doktorlarına danışmaları gerekir.

Özetle; anne adaylarının mutlaka EPA ve DHA açısından zengin Omage 3 yağ asitlerini tüketmesi gerekir. Günlük alınması gereken miktar 500-1000 mg. arasındadır. Hamilelikte Omega 3 alımının en güvenli yolu saflaştırılarak cıva ve benzeri zararlı maddelerden arındırılmış balık yağı ürünleridir. EPA ve DHA açısından zengin, güvenilir firmalarca üretilen ve satılan, iyi saklanmış ve tazeliğini koruyan ürünler tercih edilmelidir. Ceviz ve benzeri bitkisel Omega 3 kaynakları faydalı olmakla birlikte yeterli EPA ve DHA alımını sağlayamaz. Hamilelikte balık yemek Omega 3 alımı için bir başka etkili yoldur. Ancak çevre kirliliği sebebiyle bazı balıklar yüksek miktarda cıva içerdiği için gebelikte balık dikkatli tüketilmelidir. Hamilelerin yiyebileceği balıklar arasında hamsi, istavrit, somon, sardalya, alabalık ve palamutu sayabiliriz. Bunlar da ölçülü (haftalık yaklaşık 350 gr.) tüketilmelidir. Hamilelikte yenmemesi gereken balıklar köpek balığı, kılıç balığı, ton balığı gibi daha uzun yaşayan ve iri gövdeye sahip balıklardır. Hamilelikte ton balığı tüketiminden kaçınmak gerekir. Gebelikte midye de kesinlikle tüketilmemelidir.

Doç. Dr. Filiz Halıcı Öztürk
Kadın Hastalıkları ve Doğum & Perinatoloji Uzmanı
(Ankara)

İLETİŞİM VE RANDEVU

Adres: Protokol Ankara Plaza. Kızılırmak Mah. Muhsin Yazıcıoğlu Cad. No:39A/124 Çukurambar, Çankaya, Ankara
Telefon: 0 506 4800117
(Hafta içi ve Cumartesi: 09.00-20.00 arasında arayabilirsiniz.)

Randevu için hemen arayın